Kasım’da Yedigöller

Selam Arkadaşlar, aylardan Kasım oldu zaman hızla akıp gidiyor, zamanla yarışmak için planlı yaşamak çok önemli. Zaten çalışan bir anneyseniz kod adınız programdır! 🙂 Hafta başından uzun görünen beş gün, oğlumla beraber İstanbul trafiğinde onlarca km yol katedip, yazıydı, tasarımdı, bebeğimin yemesi, oynaması derken çok hızlı geçiyor. Oğlumla birlikte tüm işlerimizi halletmeye çalışıyorum ve çok yorucu geçen haftanın sonunda İstanbul’dan kaçmak çok iyi geliyor. Hafta sonuna doğru başlıyor planlarım.

Sonbahar’da Yedigöller’e gitmek istiyordum ama oğlumun hasta olmasından korktuğum için hem sonbahar olsun hem sıcak olsun derken pastırma sıcaklarını fırsat bilip eşim, oğlumuz ve kız kardeşimle Yedigöller’e gitmeye karar verdik.

Sabah erken saatte kalkıp Pazar günü trafik olmamasıyla bir saate Sapanca’ya vardık ve göl kıyısında Gülizar Restoran’da açık büfe kahvaltımızı yaptık. Bu mekana daha evvelde gitmiştik ve hem mekanın konumu hem de içerik açısından tavsiye ediyorum.

20141109_102719

20141109_103021

20141109_110510

20141109_110531

20141109_112447

20141109_112557

Sonrasında Yedigöller’e doğru yola çıktık ve uzun süren (Sapanca’dan 2 saat) dağ yolculuğu ardından Yedigöller Milli Parkı’na vardık. Buraya aç gitmemenizi tavsiye ederim, çünkü yemek yenecek herhangi bir yer yok. Piknik için gelenler mangal yakabiliyorlar. Çadır kurup kamp yapabilir ya da bungalov evlerde konaklama yapabilirsiniz. Biz 4 saat kadar vakit ayırdık ve dört tane göl gezdik. Yanımıza aldığımız hamburgerlerle karnımızı doyurduk. Daha erken gelip o manzarada mangal yakmak isterdim. Dönüş yolculuğu da uzun ve engebeli olacağı için hava kararmadan yola çıkmanızı tavsiye ederim.

20141109_142445

20141109_144703

20141109_151204

20141109_145349

Yolun zorluğu sizi biraz yorabilir ama bu eşsiz doğa harikası her şeye değer. Mutlu hafta sonları…

No Comments

Leave a Comment