Kur’an- Kerim’in Peygamber Efendimize inmeye başladığı gece olan Kadir Gecesi 3 ayların sonu olan Ramazan ayının 27. gecesidir. Bu yıl 13 Temmuz Pazartesi gününe denk gelmektedir.
Kadir Gecesi’nin kelime anlamı:
Arapça bir kelime olan “Kadr”; aslında güç yetirme demek olmakla beraber, hüküm, takdir, şeref, ululuk ve tazyik anlamlarına da gelir.
Hüküm anlamını düşünmekle Kadir Gecesine, hüküm ve takdir gecesi denir ki, Duhân sûresinde geçen, “Kur`ân`ı Kerim`in indirildiği, büyük işlerin belirlenip hükme bağlandığı…” söylenen gece buna işaret eder.
Şeref ve ululuk anlamını taşıması, bu gecenin bin aydan daha şerefli ve daha büyük olduğu anlamındandır.
Tazyik anlamına gelmesi ise, o gece meleklerin inmesi ile yeryüzünde büyük bir izdiham ve daralmanın olmasındandır.
Cenâb-ı Hak bu gecenin kudsiyetini bildirmek için beş âyetli bir sûrede üç defa “Leyletü’l-Kadr” ifadesini açıkça zikretmektedir:
“Şüphesiz, o Kur’ân’ı Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin, Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.“
Kadir Gecesi’nin özelliği:
Kadir Gecesinin en önemli özelliği, cin ve insanlara iki cihan saadeti bahşeden, kâinat kitabının ezelî bir tercümesi olan yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerimin bu gecede ilk olarak dünya semasına indirilmesidir. Daha sonra ise ihtiyaca göre âyet âyet veya sûreler halinde vahyin mazharı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselama Cebrail (a.s.) vasıtasıyla takdim edilmiş olmasıdır.
Kadir Gecesi yapılması gerekenler:
En nurlu ve feyizli geceyi Kadir Gecesinde idrak ederiz. Kur’ân’da adı geçen tek ay Ramazan ayıdır; tek gece de Kadir Gecesidir. Bu bereketli saatlerin şeref ve kıymetini Kâinatın Rabbi Sevgili Habibine haber vermektedir. Kadir Gecesi’ni, namaz kılarak, Kur’ân-ı Kerim okuyarak, tövbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli.
Ebû Hüreyre (r.a)’ın rivâyet etmiş olduğu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Kadir, 1).
Hz. Aişe (r.anha) validemiz Rasûlüllah (s.a.s)’e demiştir ki:
“Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.s):
اَللّهُمَّ اِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنّى
“Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.” diye dua et, buyurdu.” (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314).
Bu geceye mahsus bir namaz yoksa da, en az iki rek`at, en çok bin rek`at, normali olarak da 100 rek`at namaz kılınacağı söylenir. İki rek`at kılındığı takdirde, her rek`atta 200 âyet okumak, 100 rek`at kılındığında da, her rek`atinde Fâtiha`dan sonra Kadr sûresiyle 3 İhlâs sûresi okunup iki rek`atta bir selâm vermelidir.
Rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in indiği bu gece için bize sunulan af ve sevap fırsatını çok iyi değerlendirmeli, Efendimiz’in sünnetine uyarak çocuklarımızla beraber uyumadan geçirilmeli.
No Comments