”Dikkat buz düşebilir” ibarelerinin yer aldığı tabelalara her adım başı rastlayacağınız, havasının soğuk ama insanının sıcacık olduğu, Türkiye’nin az anlatılan ama tarihi ve kültürü ile çok değerli yapılarını ve mutfağını barındıran Erzurum’a gidiyoruz bu yazıda!
Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesi’nin 25.066 km yüz ölçümü ile en büyük ve 770.000 nüfusu ile en kalabalık şehri. Palandöken Dağları eteklerinde, nefis bir ovanın kenarından yükselen kartal yuvası görünümünde bir şehir. Bölgeler arası geçişi sağlayan ulaşım imkânları, su kaynakları ve tahıl üretimine müsait ovaları ile tarih boyunca insanların yerleştiği, bir kültür çevresi olmuş bir coğrafya.
Uzun yıllar Türk medeniyetlerine başkentlik yapan Erzurum; çok sayıda tarihi eser ve yapının yanı sıra, görkemli Tortum Şelalesi ve Türkiye‘nin önemli kayak merkezlerinden Palandöken ile Anadolu’nun en zengin kültürel varlığa sahip şehirlerinden. Sahip olduğu Selçuklu ve Osmanlı eserleriyle yaşayan bir sanat tarihi müzesi gibi.
Erzurum’da Gezilecek Yerler
Erzurum Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’ne ait pek çok cami ve hamama ev sahipliği yapıyor. Murat Paşa Cami, Gürcükapı Cami, Lala Paşa Cami, Caferiye Cami, İbrahim Paşa Cami bunlardan birkaçı.
Görmeye alışık olmadığımız şekilde düzgün ve geniş bulvarları, havuzlu meydanları ve alttan aydınlatmalı kaldırımları ile şehir merkezi çok modern bir görünüme sahip. Muhafazakar ailelerin yoğunlukta olduğu şehirde tesettürlü hanımların ölçülü ve güzel giyimleri dikkat çekiyor. Ayrıca akşam saatleri herhangi bir Doğu Şehri’nde göremeyeceğiniz kadar hareketli.
Yakutiye Medresesi
Hurma yaprakları ve kartal figürlerinden oluşan hayat ağacı gibi Türklerin Orta Asya’daki önemli simgelerini barından tarihi medrese, yapıldığı dönemden itibaren yüzyıllar boyunca eğitim yuvası görevi görerek binlerce ilim adamını yetiştirmiş.
Üzerinde üç pencere bulunan, sağ ve solunda karşılıklı beşik tonozlu altışar oda sıralanmış olan medresede, öğrenci ve hocaların odalarının, sınıf ve derecelerine göre belirlenmesi dikkat çekici.
Odalarında İlhanlı ve özellikle Osmanlı Devleti döneminde kullanılan elbise, para, silah gibi bir çok malzemeyi barındıran ve günümüzde Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak kullanılan medrese, ziyaretçilerini hem o dönemlere götürüyor hem de görsel şölen sunuyor.
Büyükeyici bu yapıda bu denli özenli ve çeşitli bir müze gezmek çok etkiledi beni, ayrıca belirtmek istedim.
Erzurum Çifte Minareli
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanları’ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmekte buraya.
Çifte Minareli Medrese’nin özellikle taç kapısında bulunan bezemeler, Selçuklu taş süslemesindeki derinliğin ve estetik anlayışın muhteşem örneklerini oluşturmakta. Bezemelerde ağırlıklı olarak bitkisel ögeler kullanılmış, bunun dışında palmet ve rumi motifleri kullanılırken, her ikisinin de birbiri ile uyumu dikkat çekici! Taç kapının batı tarafına Orta Asya Türkleri’nin simgesi olan çift başlı kartal, ağzı açık iki yılan ve dilimli yapraktan oluşan hayat ağacı işlenmiş. Diğer bir tarafta ise yaprak ve kartal işlemesi yer almamakta. Taç kapının iki yanında yükselen sırlı tuğla ve tuğla ile örülü, motiflerle bezeli minareler göz kamaştırıcı bir estetik anlayışı ile kendine hayran bırakıyor. Minarelerde turkuaz rengiyle dikkat çeken panonun içinde Arapça “Allah” yazmakta. Osmanlı padişahlarından 4. Murad’ın emri ile bir süre “Tophane” olarak, daha sonra da “Kışla” olarak kullanılan medrese, 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi, günümüzde ise hem müze hem de resim sergi salonu olarak hizmet vermekte.
Ayrıca arka kısmında bulunan, ana eyvanla birleşen, altında mumyalığı bulunan kümbet, Anadolu’da çağdaşları arasındaki en büyük türbe olma özelliğine sahip.
Akşam namazını hemen yanında bulunan Ulu Cami’de kılıp geldiğimizde hava kararmış ve son görsellerdeki manzara bizi karşılamıştı. Şahane bir atmosfere sahip! Bu yüzden sabah erkenden tekrar geldik doya doya koşturduk medresede…
Tepsi Minare ve Kale
Kalenin güney batısında bulunan bu kule ve kale restorasyon görmüş. Şimdilerde ise girişte küçük bir mebla ödeyerek buraya çıkıp şehrin manzarasını seyredebiliyorsunuz.
Erzurum Ulu Camii
Erzurum Ulu Cami, şehrin en büyük ibadet mekanı özelliğini taşıyor. 6000 kişilik cemaat kapasitesine sahip olan caminin diğer ismi Atabey Cami’dir.. Cami 1178 yılında Saltuklu Melik Muhammed Bey’in döneminde inşa edilmiştir. Adını ise Irak Selçukluları Atabeğ Kızıl Arslan’dan almıştır. Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan caminin ikisi doğuda, üç tanesi ise kuzeyde olmak üzere beş adet kapısı vardır. Ayrıca hiç bir kapı mimari açıdan birbirine benzememektedir. Caminin büyüleyici atmosferinde Doğan Hattatoğlu’nun Kabe, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa maketleri de sergileniyor.
Bakırcı Camii
Gürcükapı Camii
Cami avlusunda Cuma namazını bekleyen amca.
Erzurum Gürcü Kapı diğer ismi Aliağa Camii, 1608 yılında Erzurum’daki Yeniçerilerin başı Zakreci Ali Ağa tarafından il merkezinde yaptırılmış, Osmanlı mimarisi özelliklerine sahip tarihî bir cami.
Erzurum Üç Kümbetler
Erzurum gezimizin sonuna geldik… Doğu’da böyle bir şehir varmış, hem de benim memleketime sınır hiç söylemiyorsunuz, çok kırgınım size! Hele o üniversiteyi okurken soğuğundan dert yanan kuzenlerimi esefle kınıyorum! Akşam geç saatlere kadar sokaklarının capcanlı oluşu, doğası, havası, yemekleri, tarihi yapıları ve müzeleri ile çok sevdik Erzurum’u. Hele süslü ve müthiş güzel tesettürlü kadınları ile hayran etti kendine bu Anadolu şehri! Google Haritalar’da “Erzurum Turistik Yerler” yazdığımızda nereler çıktıysa oraları gezdik, çok dalamadık köylerine, şelalelerine… Belki bir gün yine geliriz dedik bu yüzden.
Bu görsel ise Emir Saltuk’un da içerisinde olduğu Üç Kümbetler’den.
Erzurum sınırları içerisindeki tüm cami ve mescitlere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ne Yemeli!
Cağ kebabının, kadayıf dolmasının şehrinde tecrübe ettiklerimden, en popüler noktalardan ve Instagram’da gelen önerilerinden bahsedeceğim.
Muammer Usta
Erzurum deyince akla gelen iki büyük lezzet var bildiğiniz üzere… Birinci sıraya benim gibi aç karnına tatlı sevenlere @muammerustaa’nın kadayıf dolmasını koyuyorum. Bana iyi ki dedirten bir seçim oldu, önerenler var olsun ❣️
Ara sokakta bulunan eski şubesine gitmenizi öneririm.
Gel Gör Cağ Kebap
Tatlı sonrası sıra tabii ki cağ kebaba geliyor ve buraların en popüleri @gelgorcagkebabi… Geldik gördük ama oooo falan olamadık! Belki denk gelmedik bilmem ama deneme şansım olsa Şenyurt, Koç ve Çınar’a öneriler arasında çoğunlukta olmasından dolayı gitmek isterdim…
Alışveriş
Oltu Taşı
Benim yazının sonuna bıraktığım ama aslında Erzurum deyince aslında ilk akla gelenlerden biri de Oltu Taşı! Taşhan’da sıra sıra dizilen dükkanlardan hem kendinize hem sevdiklerinize oltudan yapılmış aksesuarlar alabilirsiniz.
Peynir ve Bakliyat
Erzurum’dan derisinde tulum ve kaşar peyniri muhakkak alın. Ayrıca sooğuk ama sulak tarım arazilerinde meşhur İspir Fasulyesi ve buğday (yarma, bulgur, un) çok fazla yetişiyor. Muhakkak stoklayın.
Kadayıf Dolması
Hemen hemen her kadayıfçı 20 gün dayanacak paketlere hediyelik kadayıf dolması hazırlıyor. Sanırım en anlamlı hediyelik bu olacaktır.
Konaklama
Erzurum muhafazakar bir şehir olduğundan hemen hemen hiç bir otelinde alkol yok. Eğer Palandöken bölgesi değilse tercihiniz şehirde Öğretmen Evi dışında bir kaç otel seçeneği mevcut.
Tatil ile ilgili Instagram paylaşımlarımı görmek için #hacergeziyor hashtagindeki postlara bakabilir veya buraya tıklayabilirsiniz.
Erzurum ile beraber planladığımız Erzincan gezimiz için buraya tıklayın.
Şimdiden iyi tatiller.
Hoşçakal Erzurum…
No Comments