İstanbul’a yakın kaçış noktalarının en sakin, huzur veren ve bol yemeli içmeli noktalarından biri Karamürsel. Körfez’in havası, ormana sırtını verişi ve Marmara Denizi’ne kendini bırakması ile doğa ile içiçe tertemiz bir şehir Karamürsel. Osmanlı’nın ilk deniz amirali Karamürsel Alp Bey’in memleketi, ismini sepetlere veren, büyük depremlerle sarsılan şehir Karamürsel…
Karamürsel Kocaeli ilinin bir ilçesidir. İstanbul’a 90 km, 1 saat mesafede, Kocaeli Körfezi’nin güneyinde, Gölcük ile Yalova arasında yer alır. Sahili, balık lokantaları, meyve bahçeleri ve zeytinciliğiyle bilinir. Karamürsel’e ait olan ve başka benzeri olmayan Karamürsel sepeti mevcuttur.
Karamürsel’de Gezilecek Yerler
Oluklu Tepe/Aşıklar Tepesi
Karamürsel ilçe merkezine bir kaç km mesafede bulunuyor Oluklu Tepe. Halk arasında Aşıklar Tepesi olarak biliniyor. İzmit Körfezi, Marmara Denizi ve Osman Gazi Köprüsü’nü panaromik olarak gören bir manzaraya sahip. Teras şeklinde konumlanmış bir işletme de bulunuyor bu tepede. Çocuk oyun alanları, açık ve kapalı oturma alanları mevcut. Yemek ve kahvaltıyı işletmeciliğin zayıflığından ötürü önermem ama manzaraya karşı bir kahve yudumlamak lazım.
Karamürsel Alp Mezarı
“Ölünce beni öyle bir yere gömün ki; sırtım dağlara dayansın, kucağıma denizi verin ve daima donanmamı göreyim.” Karamürsel Alp
Osmanlı Tarihi’nin ilk Amirali Karamürsel Alp, XIV. yüzyılda yaşamış, Karesioğulları Beyliği komutanlarındandır. Orhan Bey kendisini İzmit Körfezi’nin güney kıyılarını ve eski adı (PROMECTUS) olan Karamürsel’in Bizanslılardan alınması işiyle görevlendirir. Kendisine timar olarak verilen Karamürsel’in güney batısındaki Kavak Boyu Armutçuk Limanı’nda bir tersane kurarak gemi yapımına başlar. Eğitim ve öğretimiyle bir donanma oluşturur ve bizzat komuta ederek başarı sağlar. Mürsel Alp bir Türk Büyüğü, bir Derya Beyi, Kaptan-ı Derya ve ilk Osmanlı Türk denizcisidir. Bu faydaları dolayısıyla Orhan Gazi tarafından asıl adı MÜRSEL ALP iken kendisine “KARA” lakabı verilmiş. Ayrıca İlk Osmanlı Türkleri Döneminde görülen bir eğilim gereği aldığı yöreye adından dolayı “KARAMÜRSEL” denmiştir. Şehrin göbeğinde bulunan mezarı 2007’de restore edilerek ziyarete açılmıştır.
Gara guru gördün de Karamürsel sepeti mi sandın?
Karamürsel sepeti ; kestane (fındık ağacıda olabilir) ağacın çubuğundan örülen kendisine özgü özelliğiyle gayet pratik,kullanışlıdır. Yarım koniyi andıran sepet, iyi kesilmiş ve kurutulmuş kestane çıtalarından örüldüğünden, iç hacmi, dış hacminin aksine geniştir, en önemli özelliklerinden biri budur.”Ufacık tefecik gördün de Karamürsel Sepeti mi sandın?” esprisiyle üne kavuşması ise; Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülaziz, bir gezi için av köşküne geldiğinde Karamürsel eşrafı tarafından hediye olarak sepet içerisinde kiraz takdim edilir. Oldukça değişik ve sade hediye karşısında gören Sultan Abdulaziz biraz şaşırarak biraz da küçümseyerek hediye sepetini şöyle süzer, içinde ne olduğunu merak etmekten kendini alamaz. Derhal huzura gümüş bir tepsi getirilir,sepetin içinde ki kirazlar tepsiye sığmayıp taşınca Sultan Abdülaziz hayretle şöyle mırıldanır; ”Sepeti ufak tefek gördüm amma içindekini tepsiye sığdıramadık!”.
Karamürsel’e gelince çarşıdan bu sepetlerden alıp, evinizde ister dekor ister fonksiyonel olarak kullanabilirsiniz.
Karamürsel Sahil
Uzun, sakin ve düzgün bir sahil şeriti var Karamürsel’in. Geldiğinizde yürüyüş veya bisiklet turu için değerlendirebilirsiniz burayı. Belediyenin kiralanabilir bisikletleri mevcut sahilde. Deniz kenarında manzaraya kendinizi bıraktığınızda hafif başınızı kaldırınca karşıda İstanbul’dan Kocaeli’ne kadar adeta duvar örmüş betonarme görüntüsünü görüyorsunuz. Buna rağmen bakir kalabilmiş ve oh çektirten bir nokta burası.
Konaklama
Bizim tercihimiz Karamürsel şehir merkezine 4 Km uzaklıkta, Samanlı Dağı eteklerinde kurulmuş olan Çamçukur Köyü içinde körfez ve köprü manzaralı bir konumda olan Papuli Köy Evi oldu. Çamçukur Köyü 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrası Artvin Arhavi taraflarından göç edenlerin yaklaşık 100 yıldır yaşadığı bir Laz köyü. Bu butik otel ise dede yadigari, restore edilmiş taş ve ahşap işçilikle yapılmış tarihi bir ev.
Otel ve bünyesinde bulunan restoran yorumlarımı okumak için tıklayın.
Yeme İçme
Fotoğraf: harbiyiyorum
Karamürsel deyince akla ilk gelen lezzet Simit Dolması. Ekmek fırınlarında özellikle Ramazan ayında bulunan bu lezzert yörenin imza yemeği haline gelmiş. Ayrıca zeytin bahçeleri ile tanınıyor Karamürsel. Sahil şeridinde balık lokanları ve pastanelerinde hamur işleri ile de meşhur.
İstanbul’dan hareketle Kocaeli üzerinden gelecekseniz Aşgana Taş Ev kahvaltısını önderirim. Detaylı yorumum için tıklayın.
No Comments