Tercihen arkadaş, komşu veya akraba ile ayda ya da haftada bir yapılan, kura çekilerek gidilecek evin seçildiği günler altın günleri. Henüz neden yapıldığı tam anlaşılamamış olsa da, kimisi için bir para biriktirme yöntemi, kimisine muhabbet etme fırsatı, kimisi için de deşarj olma yolu. Malum artık altın pahalı, o yüzden katılımcıların maddi durumuna göre çeyrek, gram veya para ile gidilen bu günlerde neler konuşuluyor merak ediyor musunuz?
Kura çekildi, çıkan ev sahibinde heyecan dorukta. Evde olağanüstü hal iki gün önce ilan edilir. Dip köşe detaylı temizlik yapılır, lavabolar cif ve çamaşır suyu ile iyice ovulur, koltuk altları, cam kenarları hatta 3 metrelik dolap üstleri bile silinir. Bir gün önce tatlılar hazırlanır. O gün gelip çattığında sabah erkenden kalkılır, ev iyice havalandırılır, alelacele bir kahvaltı yapılır. Sonra kalan yemekler de hazırlanır, masa özenle kurulur. Bu sırada varsa komşu kızı yardıma çağrılır. Evde olan erkekler bir şekilde evden uzaklaştırılır. Malum gelen kadınları rahat ettirmek ev sahibinin görevi.
Ocakta iki demlik çay hazır, süslü giysiler giyinildi ve artık ev sahibi ringe çıkmaya hazır. Kapı çalındı ve ilk misafir içeri girdi. Süslü terliklerini yine süslü kesesinden çıkardı ve salonda başköşeye geçti. Sıra ile misafirler gelmeye başladı. Kimileri ise, marka olan poşetinden ev oturmasına 15 cm’lik hem evde hem dışarda giydiği, giyerken de ‘’sildim altlarını temiz’’ diyerek ayakkabısını çıkartırken ev sahibinin gözü yaşlıdır. İki gün önce sildiği halılar gözünün önünden film şeridi gibi geçer. Gelini çalıştığı için koltuk tepelerinde gezmeyi, etrafı karıştırmayı seven afacan torunu ile gelen babaanne de tamam ise dedikodular başlasın!
Önce bitmek bilmeyen, özellikle taraflar çok samimi değilse azaba dönüşen ‘’nasılsın, iyi misin, daha daha nasılsın” ile başlar altın günleri. Masaya geçilir, envaiçeşit poğaça börek afiyetle yenirken ev sahibinden tarifler alınmaya başlanır. O da ballandıra ballandıra tariflerini verir. Bu esnada ‘’su içsem yarıyor’’ muhabbeti açılmıştır. Halbuki masa kurulurken mutfaktaki tepsiden aşırdıklarını birileri görmüştür ama yüzüne bir şey denilmez.
Eskiden eşler çekiştirilir, çocukların öğretmeninden, kaynanadan dert yanılırmış. Ama artık geride kaldı bunlar. Malum sosyal medyada görünen o mutlu halleri altın gününe de yansıtmalı. Kocalar adeta birer prens, en iyi okul ve öğretmen onlarda, kayınvalideler annelerden daha özel (en son bayramda görseler dahi). Çocuklarını hafta sonu dur durak bilmeden o aktiviteden bu aktiviteye nasıl koşturdukları marifet olarak anlatılırken diğer yandan pedagojik formasyonlu birer öğretmen veya psikolog gibi akıl vermeler… Yani övünmeler, gerilmeler artık günlerde çok trend!
Dünya görüşlerine, sosyokültürel seviyelerine, eğitim ve maddi durumlarına göre elbette değişiklik gösterecektir muhabbetler. Mesela mahremiyet sınırlarını zorlayan muhabbetlere yer veren de vardır vermeyen de.
Oğluna kız bakmaya gelen idealist annelerin variyetlerini, oğullarının işlerini anlattığı gibi, gözüne kestirdiğinin oğluna kızını vermek için bin bir övgü ile kızını anlatmaları da sıkça görülen durumlardandır.
Milli sporumuz olan örgü ve danteli artık çok fazla hanımın elinde göremesek de (hepsinin doktoru örme demiştir :)) örgüsünü alıp gelen anneannelerin babaannelerin olduğunu görebiliriz. Hevesli bir iki kişi çıkarsa ‘’bir ters bir düz’’ örgü tarifleri verilir yaşlı teyzelerden.
Güne katılanlar arasında ev sahibine diğerlerinden daha yakın olan birileri muhakkak vardır. Bu kişiler ile ev sahibi daha önce görüşmüş ve diğerlerinin dedikodusunu yapmıştır. Grup içinde yeni yakınlaşmalar olacak ve ev sahibi hizmete-ikrama devam ederken o da çekiştirilecektir. Güne katılan her kadın bu riski almış demektir.
Birbirlerini eşit seviyede tanımayan hanımlar başlarından geçen hadiseleri anlatıp, ‘’sizce de ben haklı değil miyim ? ‘’ teyidini alacak ve gönül huzurunu da kazanacaktır bu günde.
Gün bitmek üzere iken içlerinden biri sıyrılıp, evdeki eşine ve çocuklarına tepeleme bir tabak hazırlayıp o günkü yemek yapma derdinden kurtulmuş olacaktır. Birileri gözleri ile onu rahatsız edecek ama asla onları önemsemeyecektir.
Bir de ev sahibinin çocukları vardır ki, önceki gün ellerini süremedikleri keklere böreklere günün sonunda kavuşacaklardır.
Yapılan hazırlık masraflarının çoğu zaman gelen paranın üzerine çıktığı, altının-paranın bahane, dedikoduların şahane olduğu, deşarj olunup mutlu mesut eve dönülen bir sosyalleşme aktivitesi olan günler artık modernleşti. Sosyal tesislerde kafelerde düzenlenmeye başlayan altın günlerinde konuşan kadınların birbirlerini zor duymalarına rağmen bu kadar keyif almaları bir araştırma konusu olabilir. J
No Comments